dc.description.abstract | 1980 darbesi sonrası Türkiye’de sinema, milliyetçi-muhafazakâr bir ideolojinin etkisine girerek politik ve sanatsal ifade biçimlerini sınırlandırmıştır. Bu dönemde üretilen “Dünyayı Kurtaran Adam” filmi, teknik eksiklikleriyle dikkat çekse de ideolojik alt metniyle öne çıkar. Film, Hollywood’un kahramanlık anlatısını tersine çevirerek dünyayı kurtarma görevini bir Türk’e vermekte ve milli kimliği vurgulamaktadır.
Film, ataerkil ve milliyetçi bir bakış açısıyla kahraman figürünü güçlü bir Türk erkeği olarak konumlandırırken, İslam’ı kurtuluşun anahtarı olarak sunar. Türk-İslam sentezi söylemini destekleyen filmde, Batı’yı yozlaşmış ve istilacı olarak kodlayan oksidentalist bir yaklaşım sergilenir. Hıristiyanlık ötekileştirilirken, Müslümanlık üstün bir medeniyet olarak betimlenir.
Uzay, savaş, kahramanlık ve din temalarını işleyen filmde, teknolojiden ziyade bireysel cesaret ve manevi güç ön plana çıkar. Film, kötü sinema örneği olarak anılsa da 1980’ler Türkiye’sinin ideolojik yapısını yansıtan önemli bir kült film olarak değerlendirilmektedir. | tr_TR |