Cahit Külebi’de Yerlilik Düşüncesi
Abstract
İnsan, gerek fiziksel gerekse varoluşsal anlamda bir yere yerleşme ve yerleştiği yeri yurt
edinme çabası içerisindedir. Milletlerin zaman içerisinde oluşturdukları kültürel
kimlikleri, yerleşilen/yurt edinilen coğrafya ile kökensel bağlar oluşturur. Başka bir
deyişle, her mekân, kendi insanını, kendi tarihini, kendi yaşama biçimlerini, kendi duyuş
tarzını ve kendi yazgısını şekillendirir. Zira bir coğrafyaya aidiyet bağları ile bağlanan
insan, benimsenmiş değerlerini mekâna aktarır. Bu bağlamda mekân ve insan, var
oldukları sürece birbirini şekillendirmeye devam ederler.
Her şeyden önce yerlilik, bireyin bir mekâna yerleşmesine, bulunduğu mekâna uygun bir
bakış açısı geliştirmesine zemin oluşturur. Böylece aynı coğrafyaya aidiyet duygularıyla
bağlanan insanların duygu, düşünce ve inanç dünyasını oluşturan kodlar belirlenir. Ve
yine böylece yerli ve yabancı olma durumunun sınırları çizilir.
Cahit Külebi, şiire başladığı yıllarda hâkim olan 1940 kuşağı söylemlerinden ayrı, özgün
bir ses geliştirmeyi başarır. Külebi, iç ahenk ve lirizmin ön plana çıktığı şiirlerinde,
insana dair ne varsa Anadolu ile özdeşleştirir. Milli zeminin yozlaşmasından duyduğu
rahatsızlığı, milli bir sanat oluşturma endişesi ile ortaya koyar. O, milli-romantik duyuş
tarzını, reel bir bakış açısıyla sentezleyerek toplumu kendi değerlerine çağırır. Bu
çalışmada Cahit Külebi’nin his ve düşün dünyasını şekillendiren yerlilik düşüncesi ve bu
düşüncenin kaynakları irdelenecektir.
Collections

DSpace@BEU by Bitlis Eren University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..